merhabasız dışavurum

Pinhani'nin "yitirmeden"ini dinlerken daha iyi farkettim bazı şeylerin değerini yitirmeden anlamanın.. Ne kadar kızsam da,öfkemden kudursam da zaman zaman hiç dışarıya çaktırmadan attım hep içime usta. Kimseye çaktırmam bir sıkıntımın oldugunu.. bende bi bok oldugunu sezenleri de geçiştirmişimdir bi şekilde. Çünkü derdimi bile öyle benimserim ki kendime, başkasına anlatıp adamın canını sıkmak bir yana sonuçta herkesin kendi derdi usta. Gerçekten faydası yok birilerine anlatmanın çok ciddiyim bak. O anlık rahatladıgını sanırsın saatler ilerler gün geçer sende hala tık yoktur "ohh" dersin atlattık ama unutma yastığa başını yalnız koydugun anda akbaba gibi üşüşürler yine zihnine sürekli-geçirgen kısmından bodoslamayla.. seçici-geçirgen demiyorum çünkü mna kodumunun zihni bi şeye takıldı mı seçiciliği falan kalmıyor milyon tane düşünce beraberinde içeri dalıyor.. Dalıyorlar usta yalan yok sende de öyle değil mi?? O yüzden napıcaksın takmayacaksın abi.. Takacağın tek şey kulağına kulaklığın olsun, ardından ruhunla sohbet edebildiğin en güzel şarkıyı başlat. August in Bethany olur Honey and the Moon olur artık Allah ne verdiyse.. Yalnızsan onun bile keyfine varacaksın bunları dinleyip.. Bak çok ciddiyim bi dene eğer yaranı onarmazsa gel yüzüme tükür hem tanışırız bu sayede (kötü başlangıçlar güzel şeylere gebedir derler). Neyse sen bana uy hocam, tak kulağına zımbırtını ver pruvanı gün batımına ve bas "play"e.. Emin ol ne kadar sitem etsen de yalnızlığına o bile çoğu zaman keyifli olabiliyor. İşin püf noktası -ki bunu ben de beceremesem de- zihni seçici -geçirgen yapabilmekte. Öyle yol geçen hanı gibi önüne gelen giremeyecek! Ne kadar nefret etsem de şu önümüzdeki kapsamlı internet yasağı uygulaması gibi bazı filtreli sözcükler zihninde olacak ve onlar giremeyecek olay bu hocam.


Vicdani edit:  yarım yamalak yaptığım ya da hiç yapamadığım şeylere selam olsun buradan.. gün gelir ben de bir gün bunları uygularım neden olmasın?