dur şimdi arka fonda güzel bir şeylerin çalması lazım yazabilmem için. hah tamamdır..
sanırım bu da başak burcu özelliği olsa gerek, bi' şeyler yazmak için oturursun ama öyle kalakalırsın. öyle de kaldım. kafamdakiler bir anda uçtu. ne yazacaktım harbiden? o'nu tabii ki.. aslında onla birlikte kendimi..
evet.
bugün güzel bir söz okumuştum: "binlerce kişiyle karşılaşıyorsun hiçbiri seni etkilemiyor, bir kişiyle karşılaşıyorsun hayatın değişiyor." ilk başta sanki çok fazla hit almak için çok klasik bir söz gibi geliyor ama sözleri kendine yakıştıran da insanın kendisi değil mi zaten? buradaki değişme kelimesi beni asıl çeken söz.
bir insanın hayatı nasıl değişir? para kazanır, yaşadığı yeri değiştirir, çevresini değiştirir, bakış açısını değiştirir veya yaşadığı bir olay onun hayatını değiştirir, gibi..
bu zamana kadar okuduğum hiçbir kitap, rastladığım hiçbir söz, veya izlediğim herhangi bir film için "hayatımı şöyle değiştirdi" tabirini kullanmadım. en azından bende olmadı, olanlar vardır mutlaka.
hayata karşı mucize bekleyen biri değilim de zaten.
ama bir insan çıkar hayatına, tıpkı bende olduğu gibi. düşünmesi bile baharı getirir içinde, dışarısı kış kıyamet olsa da.
kendi duygunu bile tarif edecek kelime bulamazsın. sonra zaman ilerler, devam eder her şey. bir yandan da korkarsın, mutluluğun sürekli olmadığı kaygısı düşüverir nedensizce içine birden. zaten yapı olarak da her şeyin ilk olumsuzuna bakan birisisin, nasıl düşünmeyeceksin ki?
illa bir şeyler olmalı gibi. dert edersin yoktan yere kendine. halbuki bırak dimi, tadını çıkar, zaten olacak varsa olacaktır. bari yaşadığın anın ilerisini düşünerek moralini bozma. müneccim değilsin ki göresin. anın güzelliğini yaşa, sana ne ötesinden?
yanındayken mutlu musun? evet. o mutlu mu? evet. hissediyor musun? evet. o zaman konu kilit.
değişmekten bahsediyordum. değiştim.. değiştirdi aslında.. bana hayatımda belki birisiyle ilk defa aynı çatı altında mutlu bir birlikteliğin hayalini kurdurdu mesela. monoton bir birliktelikten ziyade en aptalca şeyleri bile yaparsam rezil olurum korkusu yaşamadan yaşayabileceğim biriyle olmak gibi mesela. realist bir hayalperestim kabul:) ama düşünmesi o kadar güzel ki.. kafamda kurduğum tek kişilik bir hayata ikinciyi katar oldum. ki bu benim için muazzam bir şey demek. kendimi hiç öyle çift kişilik dünyaların bir parçası olarak göremediğimden belki. bol bol arkadaşlarımın düğününe gidecektim halbuki ben. öyle olması gerekiyordu.
ayrı şehirlerde tek bir ortak arkadaşın olmayıp, apayrı hayatlar sürerken bir şekilde karşılaşmak..
söyleyeceklerim bu kadar. iyi ki var..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder